28 Kasım 2016
Ulusal Gönüllülük Komitesi (UGK), İstanbul’da gönüllülük alanında faaliyet gösteren kuruluşlar ve medya mensupları ile buluşarak, Türkiye’deki gönüllülük fırsatlarını ve sorunlarını masaya yatırdı.
Ulusal Gönüllülük Komitesi, Birleşmiş Milletler’in, ‘Dünya Gönüllüler Günü’ ilan ettiği 5 Aralık’tan önce İstanbul’da gönüllülük alanında faaliyet gösteren kuruluşlar ile basına açık bir toplantı düzenledi. Eğitim, gençlik, çevre ve kalkınma gibi farklı alanlarda çalışan üye kuruluşların temsilcilerinin bir araya geldiği toplantıda konuşan Birleşmiş Milletler Gönüllüleri İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov, “Küresel gönüllülük kavramı kültürleri, dinleri ve dilleri aşan bir kavram. Türkiye’de de bunun en güzel örneğini özellikle doğal afetler yaşandığında ortaya çıkan dayanışmadan anlıyoruz” dedi.
‘Dünya Gönüllüler Günü’, Birleşmiş Milletler Gönüllüleri (UNV) koordinasyonunda 1985’ten bu yana her yıl 5 Aralık’ta 136 ülkede kutlanıyor. Dünya Gönüllüler Günü’nün bu yıl ki teması “Kimseyi Geride Bırakma”. Bu tema çerçevesinde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için Küresel Hedefleri 2030’a kadar yerine getirmede birlikte hareket etmenin önemini vurgulayan Kurbanov, UNV olarak çalışmalarının asıl amacının ulusal gönüllülük ruhunu bulmak ve ortaya çıkan bu ruhu güçlendirmek olduğunu vurguladı.
İstanbul’da düzenlenen kahvaltılı basın toplantısında Adım Adım Platformu adına platform kurucularından Itır Erhart, Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) adına İbrahim Betil, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) adına Oktay Özinci, TEMA Vakfı’ndan Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ve Özel Sektör Gönüllüler Derneği (ÖSGD) adına Atilla Yerlikaya gönüllülük çalışmalarını artırmak amacıyla yaptıklarını paylaştı. Konuşmacılar, Türkiye’de toplumun gönüllülük konusundaki duyarlılığı, çeşitli alanlarda devam eden gönüllülük projeleri, gençliğin gönüllü projelere katılımı, özel sektörün duyarlılığı gibi konulara değindi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan BM Gönüllüleri (UNV) İcra Koordinatör Yardımcısı Toily Kurbanov şunları söyledi:
“UNV için gönüllülük, dayanışmanın vücut bulduğu bir kavram. Bu nedenle gönüllülüğün yanı sıra sivil toplum kuruluşları ile bir arada olmaktan dolayı mutluyuz. Gönüllülüğün birçok sebebi var; ama Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile paralel birkaç örnek vermek isterim. Birincisi çevresel sorunlara tepki vermek ve çözüm önerisinde bulunmak.
İkincisi etnik ve kültürel çeşitlilikten kaynaklanan eşitsizliklere karşı sosyal dayanışmayı ortaya çıkartabilmek.
Üçüncüsü ise yaşlılara destek olabilmek.”
Türkiye’deki gönüllülük çalışmaları hakkındaki gözlemlerini de aktaran Kurbanov, şöyle devam etti:
“ İlk olarak, Birleşmiş Milletler’e bağlı ya da ayrıca faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarının ilk ortak amacının barış ve bir arada yaşamayı desteklemek olduğunu görüyorum. Diğer yandan geleceğe yatırım yapmak için gençleri gönüllülük çalışmalarına davet etmek ve desteklemek ikinci önemli aşama diye düşünebiliriz. Üçüncü gözlemim, bu toplantıda olduğu gibi, çalışmalarda çok paydaşlılık ile gönüllülerin motivasyonunu ve gücünü daha fazla ortaya çıkartacak işbirlikleri geliştirilmekte olduğu. Son olarak gönüllülüğün akademik boyutunun desteklenmesi ve araştırmalara önem verilmesi de önemli bir konu.”
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Betil, gençlerle yapılan çalışmaların önemine değindiği konuşmasında, bu çalışmaların sosyal etki ve gençlerin bireysel gelişimlerine etkileri olmak üzere iki farklı faydası olduğunu söyledi. Türkiye’de nüfusun önemli bir kesiminin genç olmasına rağmen gençlere duyulan güvenin az olmasının, gençlerin örgütlenmesinde büyük engeller yarattığını belirten Betil, TOG’un 2002 yılından beri gençlerin yaptıkları ile kendilerine olan güveni arttırmalarını hedefleyen bir kuruluş olduğunu vurguladı. Betil, “2016 yılı itibariyle 60 binden fazla Toplum Gönüllüsü genç, 80 ildeki 126 üniversitede 1500’den fazla yerel ve ulusal toplum hizmeti projesi gerçekleştirerek en az 600 bin insanın hayatına dokundu ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verdi” dedi. “Gönüllülük gençlerden başlamalı ve onlara yetki ve sorumluluk verilmeli” diyen Betil, yetişkinlerin ön yargılarını kırmaları ve gençlere güvenmeyi öğrenmeleri gerektiğini söyledi.
Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) Yönetim Kurulu Üyesi Oktay Özinci ise eğitimde gönüllülüğün kritik bir önemi olduğunu vurguladı. 21. Yüzyılda ülkelerin teknolojiye hakim olanlar ve teknolojiye hakim ülkelere muhtaç olanlar olmak üzere ikiye ayrıldığını vurgulayan Özinci, “TEGV’in en önemli görevi yaratıcı, ön yargısız, sorgulayan ve değerlendiren çocuklar yetiştirmek. Devlet eğitim stratejisini yaparken bizim de görevimiz mevcut eksiklikleri onarmak için özellikle öğretmenleri, anne babaları ve çocukları eğitmek” diye konuştu. Tüm gönüllülere, “Gönüllü olduğunuz konu her ne olursa olsun, mutlaka aktif gönüllülük yapın ve sivil topluma yeni gönüllüler kazandırmak için çalışmalar yapmaya devam edin” diye seslenen Özinci, UGK ve 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü’nün bu açıdan çok önemli bir araç olduğunu vurguladı.
Özel Sektör Gönüllüleri Derneği (ÖSGD) Yönetim Kurulu Üyesi Atilla Demir Yerlikaya da şunları söyledi:
“Gönüllülük kime dokunursa fark yaratıyor ama dokunan kişide de fark yaratıyor. Özel sektör sorunların çözümüne katkı sağlayan önemli bir paydaş. Amacımız çalışanların emeğini, zamanını, bilgisini ve tecrübesini toplumsal faydaya dönüştürebilmek. ÖSGD, şirketler arasında gönüllülüğü özendirecek örnekleri ortaya çıkartmak ve uluslararası örnekleri yaygınlaştırmak, bilgi paylaşımı ve farkındalığı arttırmak için çalışıyor. Hızlı sonuçlar yaratan projeler ile şirketlere yol gösteriyoruz. ‘Gönülden Ödüller’ ile ön plana çıkan ve gönüllülükte başarılı şirketleri onurlandırıyoruz. Dünyada insan kaynaklarında oluşan yeni bir trend var. Günümüz İK stratejileri, gönüllülüğü takım oyununa açık, kendi kişisel değerlerini ortaya çıkarabilen, çalışanların kuruma ve topluma aidiyetlerini arttıran bir araç olarak değerlendiriyor. Bu yüzden şirketler de insan kaynağını topluma fayda sağlayacak çalışmalara yönlendiriyor.”
Sadece 5 Aralık’ta değil, tüm yıl boyunca gönüllülüğün konuşulmasının önemini vurgulayan TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç da, “Türkiye’de gönüllülük neden gelişmiyor sorusu üzerine çalışmalı, gönüllülüğün önündeki engelleri ve kültürel olarak nelerin gönüllülüğü desteklediğini araştırmalıyız” dedi. Gönüllülüğün küçük yaştan itibaren başlaması gerektiğini savunan Ataç, STK’ların gönüllülükten ne beklediğini değil, gerçekte ne görmek istediğini her gün yılmadan söylemesi gerektiğini vurguladı. Ataç, “Bunun için de UGK’ye çok iş düşüyor” dedi.
Ulusal Gönüllülük Komitesi (UGK), 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında 44 ilde 71 noktada bireyleri gönüllülüğe davet eden etkinlikler yaparak her kesimden insana ulaşmayı hedefliyor.
Bu yıl 5 Aralık’ta ise Türkiye’de ilk kez sosyal medya üzerinden ‘Gönüllüysen Renk Ver’ oyunu oynanarak gönüllülük çalışmaları kutlanacak.